(USASabah)
New York'un yukarı bölgesinde bulunan bir kasabada, yerel Müslüman bir dini gruptan kasaba arazisine gömdükleri naaşları çıkarmaları isteniyor. Ayrıca Kasaba yönetimi buraya yasadışı olduğu gerekçesiyle bir daha hiç kimsenin gömülmemesi gerektiğini söylüyor. Fakat iddiaların tersine, durum oldukça farklı.
Çünkü ortalıkta böyle bir yasak koyan herhangi bir yasa yok. Ayrıca kasaba yönetimi 2005 yılında Müslümanlara ait olan bu mezarlığı onaylamış durumda.
Aslına bakılırsa defin işlemleri de geceyarısı gerçekleştirilen gizli toplantılarla yapılmış değildi. İlk cenaze 2009 yılında mezarlığa getirildiğinde yanında 3 adet eskort vardı ve New Jersey Polis Departmanı yerel yetkililere gelen konvoydan haber vermişti.
New York Eyaleti Polisi'nden Yüzbaşı James Barnes'a göre bu durumda herhangi bir yasadışı durum mevcut değildi. Bu yüzden kimse cenazenin oraya getirilmesine itiraz etmedi.
Fakat bütün bunlar Kasaba yönetimini pek durdurmuşa benzemiyor. Kasaba Avukatı Joseph Ermeti gazetecilere konuşmuyor fakat diğer 2 kasaba yetkilisi mezarlığı engelleyen hiçbir yasa olmadığının farkında. Kasaba yönetiminin bu durumda mahkemeye başvurup bir emir çıkartarak amacına ulaşmaya çalışacağı sanılıyor. Karar ise mezarlığın bulunduğu alanın Mortgage'lı olması nedeniyle çıkartılacağa benziyor.
Şeyh Abdulkerim el Kıbrisi, Osmanlı Nakşibendi Hakkani Dergahı önderi, böyle bir problemin olduğunu doğruluyor. Seçenekler arasında mezarlığı terk etmek ya da mortgage parası olan 200 bin doları ödemek bulunuyor.
Görünen o ki bu durum bir bahane. Bir yasaya dayanarak mezarlığı oradan kaldıramayan kasaba yönetimi, teknik detaylarla uğraşarak Müslümanları bu bölgeden uzaklaştırmak istiyor. Kasaba daha öncede pek çok hoş olmayan muameleleriyle dikkat çekmişti.
İbrahim Hooper, Amerikan İslam İlişkileri Konseyi ulusal iletişim direktörü, "Sherlock Holmes'un dediği gibi, "Yalanlar kanıtlanamadığında, geriye kalan sadece gerçek olmalı" diyor.
Huffington Post'un haberine göre sorunun kaynağı Şeyh ve grubunun uzun cüppe ve sarık giymelerinden kaynaklanıyor. Sufi bir cemaat olmaları dolayısıyla şeyhin takipçileri her geçen gün kasabanın yakınlarından ev alıyor ve bölgeye yerleşiyor. Bu durum da kasaba halkını korkutuyor. Çünkü artan Müslüman sayısı onlarda kasabanın hemen yakınında Şeriatla yönetilen başka bir kasaba kurulacağı korkusu yaratıyor.
Şeyh ise iddialar hakkında temkinli.
"Bu korkuları anlıyorum, fakat amacımız bu değil. Yakınlara yerleşenlerin amacı şehir hayatından kurtulup sadece ruhani bir yaşam inşa etmek."